Esma ül Hüsna Nedir?

Öyle bir güç düşünün ki, her şeyin kaynağı olsun ve her şeyi birbirine bağlasın.

Bu gücü öyle hayal edin ki, yarattığı her şeyde kendi tecellisiyle izleri olsun ve bu izleri düzeni sürdürmek için sürekli birbiriyle etkileşim halinde tutsun.

Elbette bu düşüncenin daha derinine girmek bilinci yükseltmedikçe mümkün değil, fakat zerrelerden en büyük kürelere kadar, bir atomdan galaksilere kadar her şeyi birbirine bağlayan ve sürekli gelişim veren Yaradan elbette ki akıl ve irade verdiği her oluşumu düzenini anlaması için yönlendirecektir.

Yeter ki o bilinç, buna ulaşmayı göze alacak niyette ve istekte olsun.

Evren muhteşem bir sistem, en küçük canlısından, en büyük yapı taşlarına kadar tam bir bütün.

Bu sistemin içinde ahengin dışında kalan, varlığıyla bir görevi ifa etmeyen, gereksiz hiç bir şey yok.

Elbette bu mükemmellik insanı şaşırttığı kadar meraklandırıyor da.

Aklının başkalarını tekrar için değil dünyadaki başka hiç bir canlı varlıkta olmayan düşünebilme yetisini kullanması için verildiğini farkedenler bu sistemin nasıl oluştuğunu sorgulamaya başlıyor.

İnanç sahibi olmanın en gerçek yolu da bu bence, yani sorgulamak ve o inancı en derin yere kalbine indirebilmek.

Eğer bu olursa inancından şüphen olur mu, sarsılmaz bir inancın olursa kararsızlıkların kalır mı (?)

Şöyle bir örnek verelim; ne hakkında açıklama yaptığını bilmediğiniz bir dua ile inandığımız yaratıcıya yönelip istekte bulunmak mı aklı selim, yoksa gerçekten ne istediğimizi bilerek, yöneldiğimiz o yüce güce nasıl hitab ettiğimizi anlayarak, tüm hücrelerimizde bunu hissederek ulaşmaya çalışmak mı önemli.

İşte tüm yanılmaların, yadsımaların, şüpheye düşmelerin, aklını çelenlere fırsat vermenin nedeni bu.

Akılını kullanmaz ve bildiğini içine sindiremezsen, tüm şüphelerinden kurtulamazsan, bazılarının sakız gibi tekrarladığı cümlelere inancını bağlarsan sonunda yanlışa düşmen kaçınılmazdır.

Allah’ın o yüce ve mükemmel isimlerinin arasındaki ”Alim” ismi bilmenin, bilginin vazgeçilmez bir yapı taşı olduğunu zaten bize anımsatmıyor mu?

Öyleyse neden korkuyoruz düşünmekten?
Varacağımız sonuçların bizi götüreceği yer mi korkumuz, yoksa düşünmemek daha mı kolay, rahatımızı mı kaçıracak yaptığımız sorgulamalar?

Neyse bu düşünce ve düşünebilmek konusuna daha sonra tekrar geleceğiz, şimdi Esma ül Hüsna ya yoğunlaşalım.

99 isim (aslında sayısızz tecelliyi barındıran 99 ana nokta) Allahın (c.c.) o mükemmel yansımaları olarak karşımıza çıkan bu İşaretlerle ilk tanıştığımda okudukça, hakkında düşündükçe hayrete düşmüştüm. Yıllardır bu hayretim geçmez ve her gün o anlamı sonsuza uzanan o isimlerde başka bir şey bulmaya devam ederim. (Tanıştırandan Allah Razı olsun)

Bir sistem nasıl bu kadar güzel anlatılabilir?

Hayy ismindeki hayat vermek, dirilik ve yapı, Kayyum ismiyle bir düzen kazanıyor ve eksiksiz her zerrede bu düzen kendini gösteriyor.

Vedud isminde sevgiye dair her şeyin kaynağı açıklanıyor ve vazgeçilmez bir parça olduğu belirtiliyor.

Semi ve Basir isimleri görsel ve işitsel tüm algıya işaret ediyor (elbetteki ilk bakışta yüzeysel manada)

”Kahhar” Evrende güçlük çekmenin kahır görmenin de olduğunu, kimi zaman bunun gerekli olduğunu ve bu duygunun da her şey gibi tüm gereksizliklerden uzak olduğunu anlatıyor.

”Basir” yapabileme gücünü, iradeyi, görüşü temsil ederken, ”Nur” hayatımızdaki ışığın anlamını, onsuz ne hale geleceğimizi düşündürüp, sadece göz ile değil Nur’un içindeki anlam ile kalbimizin de karanlıktan kurtulacağını anlatıyor.

”Hakim” ismi tüm yaratılmışlığın aynı noktadan kontrol altında ve yönlendirmede olduğunu işaret ederken, ”Fettah” ismi belki de bunları anlamamıza engel olan tüm düşünsel, fiziki ve ruhani tıkanıklıkları açıyor ve bir fetih veriyor.

Ve böylece devam edip gidiyor.

Anlatılmaya çalışan, düzenin eksiksizliği, yaratıcının tüm yönlerden Yaratılmışlığı tasarrufunda bulundurduğu, ve onun bir emriye yaratılmışların en üstünü olan insanın aklıyla bunları anlamaya çalışması gerektiğine işaret ediliyor.

Nasıl Üstün bir Bilinç, yarattıklarına her durumda müdehale edebilecekken onlara bahşettiği bilinç ile yapmaları gerekeni, yani Zatını düşünerek ve hissederek anlamaları ve yürekten, kalpten eksiksiz bir inançla bağlanmalarını işaret ediyor, düşünür müsünüz ?

İşte Esma Ül Hüsna’ya bu yüzden bu kadar değer veriyoruz.

Anılmasının, düşüncelerinizi harekete geçirip, olanca gücünüzle düşündüğünüz şeylere kendiniz adapte edeceğinizi, çıkış kaynağındaki muhteşemliği anlayıp her zikrediş ve anışta bu yöne doğru adım atıp o anlamları kendi benliğinizde yaşayacağınızı savunuyoruz.

Diyoruz ki; ”Vedud” ismini bolca zikredin, hayatınız sevgi olsun, aşkı, yaratılmış herşeye sevgiyi hissedin, evrendeki ve canlı cansız her varlıktaki o naif enerjiyi kendinize yönlendirin ve sevgiyle bir olun. Bu ismi andıkça göreceksiniz ki dünyanız sevgi olacak, bambaşka bir gözle görecek ve görüleceksiniz.

Evreni Yaratan Yüce Allah’ın ”Kaviyy” ismine yönel diyoruz, güçsüz ve çaresiz hissedenlere, çünkü yaradan sınırsız güçtedir, sınırsız dayanıklılıktadır, evrene tezahür eden ışıgının bir parçası bile böyleyse sen bu gücü anlayıp hayatına geçirmek için neden bekliyorsun ?

Bazen yaptığı her şey yarım kalan, hiç bir şeyde başarılı olamayan birini gördüğümüzde ”Kadir” ismini zikret diyoruz, çünkü Yaradan her şeye gücü yetendir, her şeyi yapabilecek kuvvettedir, ”sen de zihnini ve benliğini bu düşünceye açsan o düşünce ve his sana güven olarak dönse, elini attığın her işte yapabileceğini hissetsen iyi olmaz mıydı” ! diyoruz.

Bunun gibi milyonlarca örnek verebilirim dostlar, fakat şimdiden bir makaleden çok Kitap olma özelliğine doğru giden satırlarımıza son verelim, çünkü Esmaların birbirini destekleyen ve bütünleyen etkisini hakkıyla anlatabilmek bile bir ömürden çok daha fazlasını gerektirir, maksat bu yüce bilinçle kişinin kendisinin bu tespitlerde bulunmasını sağlamaktır.

Elbette zaman zaman yine bu yüce bilincin işaretlerine değineceğiz, haddimiz olmadığını düşünenler varsa affola, yazmaktaki amacımız engin bilgimiz olduğunu savunup bunu dayatmak değil , biraz olsun bu güzel öğretiye dikkat çekebilmek, kendi deneyimlediğimiz noktaları anlatmak ve bizce iyi olana yönlendirme yapmaktır. Yaratılmış hiç bir kimseye ve kuruma yönlendirme yapmak gibi bir isteğimiz yoktur.

Bu yüce ışık ile aydınlanmanız dileği ile…

Levent AKKAYA / Rota Danışmanlık

Esma ül Hüsna Çalışmaları

Bizi Yorumlayın

Fikirleriniz bizim için değerlidir. Yorumunuzu diğer üyelerle paylaşmak için lütfen formu doldurunuz.